NOT
Bu sezonda çıkmasına rağmen, güzel durduğu için güncel olarak değil de tüm bölümleri çıktığında tek seferde izleyeceğimden dolayı bu yazıda değinmeyeceğim animeler:
Dr. Stone
Danmachi II (İlk sezon hakkında hiçbir şey hatırlamıyorum, tekrar izlemem lazım.)
Araburu Kisetsu no Otome-domo yo.
Kanata no Astra
Vinland Saga
Stüdyo: Wit Studio
Türler: Aksiyon, Dram, Macera, Seinen, Tarihi
Kaynak: Manga
Özet: Binlerce yıldır Vikingler, şiddet yanlısı en güçlü soylardan biri olarak kendilerine isim yapmışlardır. Vikinglerin en iyi savaşçılarından birinin oğlu olan Thorfinn, babasının ölümünün intikamını almak için yeteneklerini geliştireceği savaş alanlarında çocukluğunu geçirir.
Vinland Saga'nın mangasını bundan dört beş yıl önce okuyup ortalarına geldiğimde yarım bırakmıştım. Yarım bırakmamın sebebi mangayı sevmemiş olmam değildi, aksine bayılmıştım ama mangalar o zamanlardaki bana pek de hitap eden yapımlar değillerdi; lise yıllarımda okuduğum mangaların hemen hemen hepsini bir yerden sonra yarım bırakmıştım. Vinland Saga'yı yarım bırakmamın sebebi de buydu, hikayesi ve karakterleri hoşuma gitmesine rağmen manga olduğundan dolayı bir yerden sonra sıkılmıştım ve aradan geçen yıllar boyunca Vinland Saga'nın animesinin yapılmasının gerçekten zor olduğunu düşünüp en az onun kadar kaliteli bir viking animesi çıkmasını bekledim. Çünkü, piyasada kaliteli bir viking animesi yoktu; ama uzunca bir süre beklememin sonucunda hiçbir şey olmadı, kaliteli bir viking animesinin çıkmasını bırak, herhangi bir viking animesi bile duyrulmamıştı. Ancak, geçtiğimiz yıl Vinland Saga'nın bir anime uyarlamasının çıkacağını duyuruldu ve ben bu habere çok sevindim; sonunda gerçekten iyi bir viking animesi izleyebilecektik. Sonra animenin fragmanları çıkmaya başladı ve benim heyecanım yavaş yavaş söndü, çünkü gösterilen fragmanlar hiç iç açıcı değildi. Evet, çoğu yeri harika duruyordu ama savaş sahnelerinin büyük oranı CGI'dı ve bu CGI kısımlar baya kötüydü.
Animenin duyrulmasının üstünden bir sene geçti ve sonunda ilk üç bölümü izleyebildik. İlk üç bölümde istediğim şeyleri aşağı yukarı bulduğumu söyleyebilirim. İlk üç dakikasındaki savaş sahnesi tamamen CGI'dı ve bu kısımlar kötüydü ama geri kalan kısımları harika birer giriş bölümleriydi. Yanlış hatırlamıyorsam mangada ilk başlarda Thorfinn'in büyümüş hali gösterilip sonra flashback ile geçmiş anlatılıyordu ama bence animede Thorfinn'in büyümüş halini göstermeyip direkt olarak geçmişten başlamaları daha iyi olmuş. Eğer Vinland Saga'yı tüm bölümleri çıkınca izleyecek olanlar varsa bilgilendirme yapayım, ilk üç bölüm tamamen hikayenin girişinden oluşuyor. İlk üç dakikadaki savaştan sonra on beş sene ileri atlayıp Thorfinn'in çocukluğunu izliyoruz ve bu ayın yirmi sekizinde çıkacak dördüncü bölümde de babasının ölümünden sonra asıl hikayeye giriş yapacağız.
İZLENİR Mİ?
Savaş sahnelerinin çoğu kötü CGI olacak olsa bile izlenir, çünkü harika bir viking hikayesi. Hatta biraz iyimser yaklaşmak isterseniz, "Belki de bütçenin çoğunu ileri bölümlerdeki savaş sahneleri için ayırdıklarından, ilk bölümdeki CGI sahneler bu kadar kötüydü." diye de düşünebilirsiniz.
Enen no Shouboutai
Stüdyo: David Production
Türler: Aksiyon, Doğaüstü, Shounen
Kaynak: Manga
Özet: Tokyo'da güneş çağının 198'inci yılında özel itfaiye ekipleri insanların kendiliğinden yanarak Infernolara dönüştüğü "Infernal” olarak adlandırılan durumla savaşmaktadır. Infernal ilk nesillerde sıradan yanma vakalarıyken ilerleyen nesiller insan formunu korurken alevleri kontrol edebilmeye başlamıştır. Ayağını istediği gibi ateşleyebilen Şeytan'ın Ayak İzi lakaplı Shinra Kusakabe karşılaştığı tüm Infernal olaylarını söndürmeye çalışmaktadır ve bu uğraşı sırasında diğer alev yönetenlerin oluşturduğu Özel İtfaiye Şirketi 8'e katılır. Infernal yaratan bir grubun ortaya çıkmasıyla, Shira 12 yıl önce ailesinin ölümüne neden olan gizemli yangının üzerindeki sır perdesini aralamaya başlar.
Enen no Shouboutai'den listedeki diğer animeler kadar detaylıca bahsedemeyeceğim, çünkü Kyoto Animation'ın kundaklanmasından ve bu animenin yangınlarla ilgili olmasından dolayı, ölülere ve yaralılara saygı açısından üçüncü bölümü bir hafta ertelendi. İlk iki bölüm ile ilgili söyleyebileceklerim ise sadece şunlar: hikaye ve karakterler klişe shounen ögeleri gibi duruyorlar ama görsel kaliteyi beğendim. Bunlar dışında söyleyeceklerim üçüncü bölüm daha çıkmadığından dolayı (büyük ihtimalle ben bu yazıyı yayınladığım sırada çıkmış olacak) ince bir ipin üzerinde yürümek gibi olacağı için Enen no Shouboutai hakkında söyleyebileceğim başka bir şey yok.
İZLENİR Mİ?
Klasik shounen işlenişlerini seviyorsanız izlenir. Ayrıca Shaft animelerini beğeniyorsanız da izlenir, çünkü her ne kadar bu animeyi David Production yapıyor olsa da Shaft'tan birçok animatör de projenin içinde ve bu çok belli oluyor. Gerek sahne geçişleri, gerek karakterlerin ekrandaki yerleşim yerleri, gerekse sahnedeki bakış açılarından dolayı olsun, resmen bir Shaft animesi izliyormuşum gibi hissettim.
Karakai Jouzu no Takagi-san 2
Stüdyo: Shin-Ei Animation
Türler: Komedi, Okul, Romantizm, Shounen, Slice of Life
Kaynak: Manga
Özet: Karakai Jouzu no Takagi-san'ın ikinci sezonudur.
Bunun hakkında söylenecek fazla bir şey yok, önceki sezonun aynısı. Takagi, Nishikata ile dalga geçiyor ve bunun üstünden komedi dönüyor.
İZLENİR Mİ?
İlk sezonu beğenen ve daha fazlasını isteyen birisiyseniz kesinlikle izlenir ama eğer ilk sezonu izleyip beğenmediyseniz izlenmez.
https://www.turkanime.tv/anime/karakai-jouzu-no-takagi-san-2
Dumbbell Nan Kilo Moteru?
Stüdyo: Doga Kobo
Türler: Ecchi, Komedi, Spor
Kaynak: Web Manga
Özet: Sakura Hibiki sıradan ama obur liseli bir kızdır. Yavaş yavaş genişleyen belinin kıyafetlerine sorun çıkardığını fark edince yakınlardaki spor salonuna kaydolmaya karar verir. Orada kas fetişisti Souryuuin Akemi isimli kızla tanışır. Akemi, spor salonunda maço erkek sayısının fazla olmasına rağmen Hibiki'yi salona kaydettirmekte ısrarcı olur. Hibiki, spor salonuna kaydolmayı reddetmek üzereyken Machio isimli güzel antrenör ortaya çıkar ve Hikibi'yi spor salonuna kaydolması konusunda ikna eder.
Bu anime ilk duyurulduğunda saf bir fanservice animesi olacak sanmıştım ama ciddi ciddi bir spor animesi çıktı. Daha sadece üç bölüm yayınlanmış olmasına rağmen spor ve spor hareketleri ile alakalı birçok bilgi verdiler. Komedi kısmı da tadında, öyle aşırı komik bir anime olmasa bile yine de eğlendirmeyi başarıyor. Bence iyi anime.
İZLENİR Mİ?
İzlenir. Özellikle de eğer spora meraklı ve sağlıklı bir vücut isteyen birisiyseniz kesinlikle izlemenizi öneriyorum.
Katsute Kami Datta Kemono-tachi e
Stüdyo: MAPPA
Türler: Aksiyon, Dram, Fantezi, Shounen
Kaynak: Manga
Özet: Kuzey ile Güney'i karşı karşıya getiren bitmek bilmeyen iç savaş sırasında, sayıca az olan Kuzeyliler, Enkarne adı verilen canavarımsı üst sınıf askerleri oluşturmak için karanlık büyüler kullanırlar. Fakat savaş bittikten sonra Enkarne ekibindekilerin çoğu, vücutlarında uygulanan deneylerden dolayı artık bilinçlerini kaybetme noktasına gelerek tam bir canavara dönüşmüşlerdir. Ekibin lideri olan Hank, delirmiş eski takım arkadaşlarını bulup işlerini teker teker bitirmeye yemin eder. Hank'in öldürdüğü bir Enkarne'nin kızı olan Nancy Schaal Bancroft, Hank'in peşine düşer. Fakat Schaal, Hank'i yakalamasına ramak kala Enkarnelerin yaşamlarına dair acı gerçekleri keşfeder.
Katsute Kami Datta Kemono-tachi e'ye animenin özetini bile okumadan başlamıştım ve artık animelerde bunu bir daha asla yapmam, çünkü bunun yüzünden animenin daha ikinci dakikasında hayal kırıklığına uğradım. Anime çok güzel açılmıştı, savaşın iç yüzünü ve askerlerin psikolojisini ufak da olsa gösteriyordu; bundan dolayı da acaba ilerleyen bölümlerde askerlerin psikolojisini ve savaşın iç yüzünü ne kadar ayrıntılı göreceğiz diye düşünürken birden olayın içine canavarlar girdi ve tüm hayallerim suya düştü. Fakat, anime ilk bölümün sonunda bana yeni bir umut vermeyi başardı. İlk bölüm boyunca canavara dönüşebilen süper askerler temasında ilerleyen hikaye bölüm sonunda birden bire, eski bir askerin yoldan çıkmış eski ekip arkadaşlarını avlama hikayesine dönüştü; ve ben bu konsepte bayılırım. Lakin verdiği yeni umutların da hepsi çabucak suya düştü, çünkü bu konsept animede oldukça sığ işlenmiş. Bu konsepti işlemenin en iyi yolu ya önce karakterleri teker teker tanıtıp bizi onlara bağladıktan sonra böyle bir konsepte geçiş yapmaktır, ya da eski ekip arkadaşlarını avlayan kişinin her bir ekip arkadaşı ile karşılaşmasında bize o ekip arkadaşı ile flashbackler gösterilmesidir; ama Katsute Kami Datta Kemono-tachi e bunların hiçbirini yapmıyor ve hikayeyi aşırı hızlı bir şekilde ilerleterek izleyiciye vermesi gereken duyguların hiçbirini veremiyor.
İZLENİR Mİ?
Eğer canavar hikayelerini ve aksiyon animelerini seven birisiyseniz, ortalama bir deneyim için izleyebilirsiniz. Ancak, eğer az önce belirttiğim gibi bir izleyici değilseniz Katsute Kami Datta Kemono-tachi e izlenmez.
https://www.turkanime.tv/anime/katsute-kami-datta-kemono-tachi-e
Sounan Desu ka?
Stüdyo: Ezόla
Türler: Macera, Komedi, Seinen
Kaynak: Manga
Özet: Üç liseli kız bir uçak kazası yüzünden ıssız bir adada mahsur kalırlar. Burada hiçbir şey olmadığından her şeyi kendileri yapmak zorunda kalırlar. Ayrıca her şeyi yemek de zorundadırlar. Başlarına gelen bu olay, cesaret ve bilginin hikayesi olan hayatta kalma macerası olacaktır.
Nasıl Dumbbell Nan Kilo Moteru?, boş bir fanservice animesi sanmama rağmen düzgün çıktıysa; Sounen Desu ka? için de bir benzerini yaşadım. Bu animeyi ilk gördüğümde ıssız adada geçen bir CGDCT (Cute Girls Doing Cute Things) olacak sanmıştım ama farklı bir şey çıktı. Her ne kadar birkaç CGDCT özelliği barındırsa da temelinde bu bir komedi-hayatta kalma animesi, sadece normal hayatta kalma maceralarına göre biraz daha sakin geçiyor ve ilerleyen bölümlerde de bu sakinlik korunacakmış gibi duruyor.
Anime komedi işini bence güzel becermiş, her bölümde aşırı derecede eğlendim ve bir sonraki bölümü merakla beklemeye başladım. İşin hayatta kalma kısmını da çok iyi yapmışlar, nasıl Dumbbell Nan Kilo Moteru?'da spor ile ilgili bilgiler veriyorlarsa bunda da vahşi doğa ile ilgili bilgiler veriyorlar. Artık ıssız bir adaya düşersem ne yapacağımı biliyorum, teşekkürler Sounen Desu ka?.
İZLENİR Mİ?
Sounan Desu ka? tam anlamıyla çerezlik bir anime. Eğer beklentilerinizi düşük tutarak izlerseniz oldukça keyif alabilirsiniz. Yani, ara sıra çerezlik animeler izlemeyi seven birisiyseniz izlenir ama daha doyurucu deneyimler arayanlardansanız izlenmez.
Joshikousei no Mudazukai
Stüdyo: Passione
Türler: Komedi, Okul
Kaynak: Web Manga
Özet: Liseli kızların günlük yaşantıları.
Joshikousei no Mudazukai yani "Wasteful Days of Highschool Girls (Liseli Kızların Savurgan Günleri)" adı ile kendisini %100 açıklayan bir yapım; bu bir CGDCT-komedi-okul animesi. CGDCT ve okul kısımlarında oldukça başarılı olduğunu söyleyebilirim ama komedi kısmında belli bir seviyenin üstüne çıkamıyor. Gerçekten kahkaha ata ata güldüğüm yerleri olsa da çoğu komedi sahnesi gülümsetmekten öteye geçemedi. Fakat, üçüncü bölümünde "güldürürken hüzünlendirmek" dediğimiz şeyi oldukça başarılı yaptı. Zaten animede genel olarak sanki bir dram animesi olacakmış da son anda komediye çevrilmiş gibi bir atmosfer var.
Hazır atmosfer demişken biraz da sanat tasarımından bahsetmek istiyorum. Bu animeyi Passione'nin yaptığını duyduğumda yönetmenin Takahashi Takeo (Citrus, Rokka no Yuusha, Spice and Wolf) olmasını ummuştum, çünkü ben o adamın yönetmenliğine bayılıyorum. İsminin yanında parantez içinde belirttiğim yönetmenliğini yaptığı üç animenin üçünü de sanat tasarımı konusunda muazzam buluyorum. Joshikousei no Mudazukai'nin her ne kadar bir CGDCT olacağını bilsem de en azından Takahashi Takeo'nun yönetmenliğini bir kez daha izleyebilecek olma ihtimali beni heyecanlandırmıştı ama maalesef bu animenin yönetmeni Takahashi Takeo değil, Rokka no Yuusha'da yardımcı yönetmenlik yapmış olan Sanpei Hijiri. Neyse sağlık olsun, umarım yakın zamanda Takahashi Takeo'nun elinden çıkmış başka bir anime görebiliriz.
İZLENİR Mİ?
İzleyecek komedi animesi bulamıyorsanız ve ortalamanın bir tık üstü bir şey izlemek sizin için sıkıntı olmazsa izlenir ama eğer iyi bir komedi animesi izlemek istiyorsanız; Grand Blue, Hinamatsuri, Chio-chan ve Saiki Kusuo gibi çok daha iyi seçenekler mevcut.
Tejina-senpai
Stüdyo: LIDENFILMS
Türler: Ecchi, Komedi, Okul, Seinen
Kaynak: Manga
Özet: Okulu erkek baş kahramanımızdan bir kulübe katılmasını ister. Kahramanımız isteksizce kendisine kulüp arayışına başlar. Bu sırada kulüp odasında sihirbazlık yapmaya çalışan Tejina senpai ile karşılaşır. Aşırı sahne korkusu olan Tejina senpai'nin komik denemelerini izleyecek bir seyircisi olmuştur.
Tejina-senpai, dümdüz bir fanservice komedi animesi. Tejina adlı karakterimiz sihir numaraları yapmaya çalışırken işi elini yüzüne bulaştırıyor ve izleyiciye fanservice sağlıyor. İşte serinin özeti bu, başka bir olayı yok. Komedi konusunda ise hem başarılı hem de değil, gerçekten komik olan kısımları var ama komik olmayanların sayısı daha fazla.
İZLENİR Mİ?
Fanservice sevmeyen birisiyseniz izlenmez ama eğer fanservice'i kafaya takmayan birisiyseniz, bölüm süreleri on dakika olduğu için güncel olarak haftada birer bölüm izlerken eğlenebileceğiniz bir anime.
Nakanohito Genome [Jikkyouchuu]
Stüdyo: Silver Link.
Türler: Dram, Oyun
Kaynak: Web Manga
Özet: Iride Akatsuki oynadığı oyunun gizli içeriği Nakanohito Genom'u keşfeder. Keşfettiği içerik gerçek hayat oyunudur. Gözlerini açtığında birbirinden farklı türdeki oyunların ustalarından oluşan çok sayıda takım üyesiyle birlikte kaçırılıp tuhaf bir yere götürüldüğünü görür. Birinci seviye tamamlandıktan sonra lama maskeli sözde Öğretmen oyunun nasıl ilerleyeceğini açıklamak için onları toplar. Bu oyuncu grubu başarılı olup gerçek hayatlarına dönebilecek mi?
Nakanohito Genome [Jikkyouchuu], karakter kadrosunda çok fazla karakter olmasına rağmen bu karakterleri hiç tanıtmadan hikayeye hızlı bir giriş yaptığı için ben dahil birçok izleyici tarafından fazla beğenilmedi. Bir grup yayıncıyı toplayıp onları böyle bir oyunun içine koymak gerçekten güzel bir konsept olsa da işlenişi çok kötü yapmışlar. Ya ilk bölümde karakterleri bu oyunun içine atmadan önce onları bize teker teker detaylı bir şekilde tanıtmalılardı ya da ilk üç bölümdeki oyunların tamamı bu karakterleri tanıtmak üstüne olmalıydı.
İZLENİR Mİ?
İkinci sezonu büyük ihtimalle gelmeyeceği için, eğer mangasını okumayacaksanız izlenmez. Fakat mangayı okumayı planlıyorsanız, animeyi izleyip sonra mangaya geçebilirsiniz.
https://www.turkanime.tv/anime/nakanohito-genome-jikkyouchuu
Kawaikereba Hentai demo Suki ni Natte Kuremasu ka?
Stüdyolar: GeekToys, Seven
Türler: Ecchi, Harem, Komedi, Okul, Romantizm
Kaynak: Hafif Roman
Özet: Hayatı boyunca hiç kız arkadaşı olmayan Keiki Kiryuu ansızın bir aşk mektubu alır. Sonunda bir kız arkadaşı olacağı için mutludur ancak mektubu gönderenin kim olduğu yazmıyordur. Üstüne üstlük mektupta bir de beyaz iç çamaşırı vardır. Keiki iç çamaşırını bırakan Külkedisi'ni aramaya koyulur. Bu sırada göndermiş olabilecek kızların ne denli sapık olduğunu keşfeder.
Bu sezondaki klişe harem serimiz Hensuki. Karakter kadrosu resmen klişelerin dibine vuruyor; hikayeye ağırlığını doğru düzgün koyamayan bir ana karakter, onun kız kardeşi, büyük memeli bir senpai, küçük memeli bir kouhai ve ana karakterle sınıf arkadaşı olan bir tsundere. Serideki klişeliği bozmak için karakterlere bazı özellikler eklenmiş ama bu özellikler klişeliği bozmalarının yanı sıra hikayenin de içine ediyorlar. Mesela ben ikinci bölümde ana karakterin kouhai ile olan randevu kısımlarını baya beğenmiştim, oldukça güzel bir karakter tanıtımının yanı sıra sade ve iyi bir romantizm kısmıydı. Fakat aynı bölümün sonunda karaktere eklenen bir özellik ile, bölüm içinde kouhai karakteri için oluşturulan tüm altyapı çöpe atıldı ve hikaye iyice kötüleşti. Bu arada yiğidi öldürelim hakkını yemeyelim, renk paletini ve görselliği baya beğendim; böyle bir seri için çok doğru renk tercihleri yapılmış.
İZLENİR Mİ?
Harem izlemeyi seviyorsanız izlenir ama onun dışında izlemek için bir sebep yok.
https://www.turkanime.tv/anime/kawaikereba-hentai-demo-suki-ni-natte-kuremasu-ka
Tsuujou Kougeki ga Zentai Kougeki de Ni-kai Kougeki no Okaasan wa Suki Desu ka?
Stüdyo: J.C.Staff
Türler: Fantezi, Komedi, Macera
Kaynak: Hafif Roman
Özet: Masato sıradan olduğunu düşündüğü bir okul anketinden sonra devletin gizli bir programına dahil olur. Kalabalığa ayak uydurur ve sonunda Oyun dünyasına girer. Tüm bunlar yetmezmiş gibi annesi de oradadır. Durum başka bir dünyaya geçiş yapmaktan biraz farklıdır. Yaşanan birkaç münakaşadan sonra annesi Maa-kun'la birlikte maceralara atılmak ister. Annesi Maa-kun'la ortak olabilecek midir?
Klişe Isekai animelerinden sıkıldınız mı? Merak etmeyin Okaasan Online, Isekai türüne yeni bir soluk getiriyor; peki nasıl mı? Bu sefer ki ana karakterimiz başka bir dünyaya giderken annesi de onun yanında gidiyor! Yaşasın, çok güzel bir konsept değil mi? DEĞİL. Bu konsept ilk bakışta güzel komedi sekanslarına ve anne-oğul arasında iyi dram sahnelerine yol açabileceğinden dolayı güzel bir konseptmiş gibi dursa da işe Japon eli değdiği için anne karakter üstünden tonla MILF fanservice'i yapılıyor ve güzelim konseptin içinse ediliyor.
Aslında anime ilk bölümü ile beni kandırmayı başardı. İlk bölümü izlerken herhangi bir fanservice ile karşılaşmayınca acaba gerçekten düzgün ve eğlenceli bir anime mi olacak diye düşünmüştüm ama ikinci bölüme geçtiğimiz gibi tsundere karakterin otururken iç çamaşırının gözükmesinden, anne karakterimizin kıyafetlerinin erimesine sebep olan bir slime canavarına kadar bir sürü fanservice ile karşılaştık. Kısaca Japonya bizi yine hayal kırıklığına uğratmadı...
Not: Eğer doğru düzgün bir anne hikayesi anlatan bir anime izlemek isteyip de fanservicelerle dolu bir anime bulduğunuz için hayal kırıklığına uğradıysanız, Sayonara no Asa ni Yakusoku no Hana wo Kazarou anime filmini izlemenizi öneririm. Bir annenin duygularını doğru düzgün anlatan harika bir dram filmidir kendisi.
İZLENİR Mİ?
MILF fetişiniz varsa izlenir ama eğer böyle bir fetişiniz yoksa bulaşmayın.
Isekai Cheat Magician
Stüdyo: Encourage Films
Türler: Aksiyon, Fantezi, Macera
Kaynak: Hafif Roman
Özet: Lise öğrencisi Taichi ve Rin bir ışık huzmesi içinde kaybolur. Uyandıklarında kendilerini bir kılıç ve sihir dünyasında bulurlar. Canavarlar saldırdıktan sonra maceracıların da önerisiyle loncaya doğru yola çıkarlar. Loncaya vardıklarında olağanüstü güçlere sahip olduklarını öğrenirler. Sıradan lise öğrencileri çok güçlü büyücülere dönüşmüşlerdir.
Bu sezon beni şaşırtmayı başaran animelerden birisi Isekai Cheat Magician oldu. Sezonluk çıkan ve aşırı klişe ögelere sahip bir Isekai animesi görmeyi bekliyordum ama bu anime beklentilerimin ötesine giderek aşırı kötü bir yapım çıktı. Bakın çok fazla kötü fantezi yapımına denk geldim ama bunun kadar kötü yazılmışına cidden çok az rastladım. Bu arada kötü yazılmıştan kastım olay örgüsü değil, olay örgüsü gayet ortalama bir Isekai olay örgüsü gibi yazılmış; onda bir sorun yok. Bu animenin kötü tarafı diyalogları. On iki on üç yaşlarından beri hobi olarak kısa kısa hikayeler yazan birisiyim ve bu animedeki diyaloglar, ilk yazdığım hikayelerdeki diyalogları andırıyorlar. Aşırı amatörce yazılmışlar ve kötüler. Mesela bir tane örnek vereyim: İlk bölümde ana karakterlerimiz başka bir dünyaya geçtiklerini kavradıklarında bu dünyada hayatta kalmak için iş arıyorlar ve maceracı olmaya karar veriyorlar. Loncada kayıt yaptırmak için büyü güçlerini ölçtürdükleri sırada büyü güçleri aşırı fazla çıkıyor ve loncanın başkanı onlara, yardımcısı ile beraber usta bir büyücüyü görmeye gitmelerini söylüyor. Ana karakterlerimiz doğal olarak daha üç saniye önce tanıştıkları yabancı birisi ile hiç tanımadıkları başka birisinin evine gitmekten çekiniyorlar ve loncanın başkan yardımcısı (bu karakter aslında loncada başkan yardımcısı olmayabilir tam emin değilim, çünkü anime herhangi bir şeyi açıklamak için bir zahmete girmiyor) olan karakterimiz şöyle bir cümle kuruyor: "Hadi ama ben o kadar güvenilmez birisi miyim?" Tabii ki de güvenilmez birisisin, daha seninle tanışalı üç saniye oldu; sana neden güvensinler ki? Bu diyalogu duyduğum anda animeyi kapatıp gitmek istedim ama daha bir sürü farklı farklı saçma diyalog duyabileceğim aklıma gelince izlemeye devam ettim ve anime beni hayal kırıklığına uğratmadı. İkinci ve üçüncü bölümlerde de kötü yazılmış tonla diyalog var.
İZLENİR Mİ?
İzlenmez.
Arifureta Shokugyou de Sekai Saikyou
Stüdyolar: Asread, White Fox
Türler: Aksiyon, Fantezi, Harem, Macera
Kaynak: Hafif Roman
Özet: 17 yaşındaki Najime Nagumo ortalama bir otakudur. Geceleri ders çalışıp okulda uyuduğu sıradan hayatı sınıfının geri kalanıyla bir fantezi dünyasına çağrılmasıyla tersine döner. Gittikleri dünyada arkadaşlarıyla birlikte kahraman gibi muamele görür ve insan ırkının neslinin tükenmesini önlemekle görevlendirir. Ancak tam da bir otakunun rüyası olacak bu olay bir anda Hajime'nin kabusu olur. Tüm arkadaşları tanrısal güçlerle kutsanmış olsada Hajime'nin sadece dönüşüm becerisi vardır. Zayıf olduğu için arkadaşlarının zorbalığına uğrar. Bir zindan arayışı onu grubundan ayırır. Najime canavarla dolu bu tehlikeli dünyada hayatta kalabilecek midir?
Arifureta Shokugyou de Sekai Saikyou, tarihin en kötü açılış bölümlerinden birisini yapmayı başardı. Romanında ve mangasında oldukça güzel bir biçimde açılış yapıp, evreni ve karakterleri okuyucuya güzel bir biçimde açıklayan seri nasıl olduysa animede işleri aşırı derecede aceleye getirerek manga ve roman okuyucularından çok büyük nefret kazanmayı başardı. Bu olaylardan sonra da daha ikinci bölüm bile yayınlanmadan personel değişikliğine gidildi ve bu personel değişikliğinin sonuçlarının iyi olduğunu söyleyebilirim. İkinci bölüm, ilk bölümden kat kat daha iyiydi. Üçüncü bölüm de belli bir seviyenin üstündeydi. Animenin yavaş yavaş toparladığını söyleyebiliriz.
İZLENİR Mİ?
Güncel olarak izlemenizi önermem, biraz bekleyip tüm bölümleri çıkınca izlemeniz sizin için daha iyi olur. Yok illa ben hemen başlamak istiyorum diyorsanız da tavsiyem romanını veya mangasını okumanız.
https://www.turkanime.tv/anime/arifureta-shokugyou-de-sekai-saikyou
Granbelm
Stüdyo: Nexus
Türler: Büyü, Fantezi
Kaynak: Orijinal
Özet: Uzun zaman önce dünyada çok fazla büyü vardı, ama uzun süre sonra bitti. Hikaye, dolunaylı bir gecede sıradan bir lise öğrencisi olan Mangetsu Kohinata'nın Almanya'dan Japonya'ya dönen Shingetsu Ernesta Fukami ile tanışmasıyla başlar.
Artık stüdyoların mecha türünün öldüğünü kabullenmesinin zamanı geldi. O robotun içine isterseniz ağlak bir velet, isterseniz de büyülü bir kız koyun durum aynı. Evet, mechalar bir dönem sektöre hükmediyorlardı ve çok tutuyorlardı ama o dönem artık bitti ve mechalar öldü; bunu herkesin kabullenmesi lazım. Bu türü yeniden canlandırmak istiyorsanız da Granbelm gibi masaya yeni hiçbir şey getirmeyen yapımlar değil, türü baştan tanımlayacak kadar yenilikçi bir şey ile gelmeniz lazım. Eğer bunu yapmayacaksanız bu tarz merchandise satmalı yapımları mecha yapmanın bir amacı yok, çünkü yeteri kadar kişinin ilgisini çekemeyeceksiniz.
İZLENİR Mİ?
İzlenmez.
Yorumlar
0 comment